Google Site Sıralaması
İnternetin hayatımızdaki rolü her geçen gün değişiyor. İnternet teknolojileri geliştikçe, internet üzerindeki rekabette artıyor. Kuşkusuz bu rekabet içerisinde artık bloglar büyük bir silah ve bu silahı bazı şirketler uzun zamandır kullanıyor. Bloglar ticari olarak kullanılmaya başladığından beri, amacından çıkmıyor da değil. Blogların amacı bilgilendirmek, kişisel veya ticari haberler ile kullanıcıları bilgilendirmek. Ama son zamanlarda bu amaçtan çıkıldı ve seo uğruna arama motorları algoritmalarını yanıltıcı şekilde paylaşımlar yapılmakta. Bu yazımızda tam da bu konuyu kapsayan, Google site sıralaması için uzun mu yoksa kısa mı içeriklere ihtiyacımız var, bunu değerlendireceğiz.
Bu bir soru. Web sitemizin blog bölümüne nasıl yazılar yazmalıyız ki başarılı olalım. Son birkaç yıldır bu soruyu birçok şirket ve kullanıcı sormakta. Fakat blog konusuna bu şekilde yaklaşmak çok hatalı. Blogların organik olması konusunu defalarca her konu içerisinde anlatmaya çalıştık. Bu organik olma durumu, gerçeğe en yakın hatta gerçek anlamında kullandığımız bir kavramdır.
Firmamızın da bir bloğu var ve bu blog üzerinden kullanıcılarına sektör ile alakalı bilgiler vermeye çalışıyor. Ama amaç sadece bilgi vermek. Arama motorlarının algoritmaları karşısında başarı kazanmaya çalışırken birçok firma veya blog sıralama kaybetti, emekleri ziyan oldu.
Kısacası Google bunu fark ediyor, kalitesiz olarak işaretliyor ve günü geldiğinde karşılaştırmalı olarak ceza verilmesi gereken web sitesini affetmiyor.
Esas sorumuza dönelim. Bir blog veya web sitesine girilecek yazı, içerik, haber veya her neyse, kelime bakımından uzunluğu ne olmalıdır?
Google Site Sıralaması Başarısı İçin İçerik Uzunlukları
İçeriklerde bir uzunluk standardı olmamalıdır…
Herhangi bir içeriğe başlandığında, “bu içerik 2000 kelime olmalı” şeklinde bir saplantı ile başlamak, o içeriğin tamamen yapay olmasına neden olur. Bir konunun doğal akışı vardır ve bu akış içerisinde sınır olmaz. Bazı bilgiyi 200 kelime ile verebilirsiniz. Bazı bilgiyi de derinlemesine inerek 3000 kelime ile anlatırsınız. Fakat anlatılmak istenen her neyse, bunun sonucunu 3000 kelime sonunda, son cümlede vermek, kullanıcılar için kötü bir deneyimdir.
Bu kötü deneyimi maalesef haber siteleri veya yüksek trafik almak isteyen bazı web siteleri son yıllarda yapmaktadır. Kötü bir deneyimdir ve bu kullanıcı için gerçekten zaman kaybıdır.
Kullanıcılar arama motoruna bir sorgu yazarlar. Bir şeyi merak ederler. Meraklarını gidermek için arama yaparlar. Bu arama sonucunda karşılarına gelen ilk alakalı web sitesine girer ve sorularının cevabını almak isterler. Siz bu cevabı eğer 3000 kelime sonunda verirseniz, kullanıcı sıkılır ya da aldatıldığını anlar.
Sonuç ise yüksek trafik amaçlayan web sitesinin trafiğinin giderek düşmesi olur. Çünkü kullanıcılar ilgili web sitesini zaman kaybı olarak kafalarının bir kenarına not ederler.
Tül perdenin hangi maddeden yapıldığını merak eden bir kullanıcı varsayalım. Google arama motoru ile “Tül perde neyden yapılır” şeklinde bir arama yaptı. Sonuç olarak karşısına onlarca, yüzlerce sayfa çıkacaktır. Google’ın görevi kullanıcıya en kaliteli içeriği vermektir. En azından son yıllarda bunu hakkıyla yapmaya çalışmaktadır. Fakat bazı durumlarda Google algoritması bile hata yapabilmektedir.
Tül perdenin neyden yapıldığını arayan kullanıcıya ilk sırada, uzun, masal gibi yazılmış, binlerce kelimeden oluşan sayfayı gösterebilir. Kullanıcı bu sayfaya girdiğinde aradığı şey aslında bellidir. Ama o kadar yoktur ki istediği, dakikalarca kendisine lazım olan kelimeyi arar. Sonuç olarak tül perdenin neyden yapıldığını, son paragrafta bulur. Bu hatalı bir içerik yazımıdır.
Google Site Sıralaması Başarısı İçin Gerçekçi Olun
Tül perdenin neyden yapıldığını ilk paragrafta anlatmak, hem Google öne çıkan snippet kazanma açısından iyi bir seçim olacaktı. Hem de kullanıcının zaman kaybetmemesi açısından çok iyi olacaktı. Fakat ilgili web sitesi maalesef iki hedefi de yanlış içerik ile vuramamış oldu.
Seo başarısı ile uzun içeriklerin alakası yoktur. Bir konu uzun sürebilir. Anlatması sayfalarca bilgi içerebilir. Fakat anlatılmak istenen yani kullanıcının alması gereken bilgiyi en başta vermelisiniz. Sonrasında detaya girmek, derinlemesine o konu üzerinde araştırmalar yapıp detaylandırmak harikadır, yapılabilir ve seo açısından da mükemmel sonuçlar getirir.
Google veya diğer arama motorlarını bir şekilde kandırmak mümkün olsa da, kullanıcıları kandırmak mümkün değil. Biz içerik üreticileri olarak en önemli ve üzerinde durmamız gereken konu, kullanıcı deneyimi olmalıdır.
Hızlı bir web sitesi, reklamsız, zaman kayıpsız, kullanıcının istediğine saniyeler içerisinde ulaşabileceği bir arşiv. Böyle bir çalışmayı yapmak, hem kullanıcı kazandırır, hem de kullanıcıların birbirleri arasında tavsiyelerine sebep olur.
Netice Olarak
Bloglar günümüzün en büyük rekabet araçları. Kuşkusuz onları iyi kullananlar, alanlarında harika işlere imza atabiliyorlar. Birçok kurumsal firma bu konu üzerinde durarak, firma içerisinde bölümler oluşturma ve buna yatırım yapma yoluna bile gidebiliyor.
Bu ciddi ve geri dönüşü uzun zamanlar alsa da, para kazandıracak projelerin iyi yapılandırılması ve yönetilmesi çok önemli. Tabii ki herkes için kısa vade de başarı ve para çok önemli ama internette bu mümkün değil. Özellikle de rekabetin bu kadar arttığı son yıllarda, artık sabır, firmalar açısından önemli bir husus olacaktır.
Seo uyumlu içerik ve arama motorlarına yönelik başarılı çalışmalarda destek için firmamızdan profesyonel uzman desteği alabilir, firmanızı internette daha iyi yerlere taşıyabilirsiniz.